Rose Adası’nın hikayesi
Netflix’in yeni filmi Rose Adası’nın İnanılmaz Hikayesi ile milyonları ekran başına kilitledi. Denizin ortasında kendi adasını hatta kendi ülkesini ve bağımsızlığını ilan eden çılgın İtalyan bir mühendisin gerçek hikayesini anlatan film herkesin dikkatini üzerine çekmeyi başardı.
Rose Adası Cumhuriyeti olarak tarihe geçen İtalya’nın kıyısında kurulan bağımsız bir devlet düşünün. Giorgio Rosa adlı İtalyan mühendis hayatında karşılaştığı sorunlar yüzünden kendisine özgür bir devlet kurmayı amaçlar. Gelin Rose Adası Cumhuriyeti’nin hikayesine birlikte göz atalım.
Rose Adası Hikayesi
1925 yılında İtalya’nın Bologna şehrinde doğan İtalyan mühendis Giorgio Rosa özgürlüğünün kısıtlandığını düşünerek 1967 yılında kendisinin sahip olduğu bir bağımsız ülke kurma yolunda ilerledi. Fazla birikimi olmayan Rosa, arkadaşının yardımıyla Akdeniz’ in açıklarında İtalya’nın deniz sınırının hemen ilerisine 400 metrekarelik bir platform inşa etti.
Rose Adasına giden ziyaretçiler
Rose Adası İtalya’nın bir şehri olan Rimini’nin 12 kilometre ötesine bu platformu yerleştirmeyi başardı. Uluslararası sularda inşa edilen bu adada İtalya’nın hiçbir gücü yoktu. Ada, İtalya hükümeti tarafından kurulduğu zamandan beri yıkılmak isteniyordu.
Rose kendisini ülkenin başkanı ilan etti ve ülkeye “Respubliko de la Insulo de la Rozoj” ismini verdi. Türkçe’ye çevirirsek “Rose Adası Cumhuriyeti” olarak ta söylenebilir. Ülke ayrıca ekonomi bakanı, içişleri bakanı ve dışişleri bakanına sahipti.
Rose Adasından gönderilen mektup
Ülkede bar, gece kulübü, hediyelik eşya dükkanı ve postane bulunmaktaydı. Ülkenin para birimi “Mill” olarak belirlenmiş ancak kullanılmamıştır. Bir yıl gibi kısa bir sürede ünü artan Rose Adası 1968 yılında ziyaretçilerin akınına uğramıştır.
Giorgo Rosa
Partilerin hiç bitmediği ve herkesin mutlu olduğu adada bu güzel hikaye kısa bir süre sonra kışın gelmesiyle bitecekti. Ziyaretçilerin soğuk havalardan dolayı gelmemesi Rose’un üzerinde büyük bir etki yarattı. Amacı bir eğlence merkezi yaratmak olmayan Rose, diğer devletler tarafından tanınmak ve bağımsızlığa sahip olmak için Birleşmiş Milletler’ in kapısını çaldı. Birleşmiş Milletler’ den gelen telefonlar İtalyan hükümetini oldukça sinirlendirdi. Diplomatik sıkıntılar yaşayan İtalyan mühendis Rose, anlaşmazlıklar ve düşmanlıklar arasında Avrupa Konseyi’ ne gitmeye karar verdi. Avrupa Konseyi’ ni inatıyla görüşme yapmaya ikna etti. Bu sırada ise İtalya, Rose Adası’ nı yok etmeye karar vermişti.
Rose Adası yıkıldıktan sonra
Sadece suda bir platform olmasına rağmen, Rosa’nın projesi kısa süre sonra İtalyan liderleri kızdırmayı başardı. İtalya, Rose Adası Cumhuriyeti’ ne savaş ilan etti. Sağ kanattan olan İtalyan gruplar, Rose Adası’ nın Sovyet Rusya’nın denizaltılarını koruduğunu düşünüyordu. Sol kanat İtalyan gruplar ise; Rose Adası’nın Yugoslavya ve Arnavutlarla iş birliği içinde olduğunu düşünüyordu.
11 Şubat 1969’da İtalyan Donanması adaya patlayıcılar yerleştirerek Rose’un eserini yok etti. Fırtınalar sonrası Rose Adası’nın Adriyatik denizinin altında olduğu düşünülüyor.
KAYNAK: YEDİLİK